16.10.2010

tivitır

Türkiye'de son birkaç aydır inanılmaz bir tweet çılgınlığı var, tweeter hesabımı ilk internette okuduğum bir gazete haberi sonrası açmıştım. 140 karakter yardımıyla amerikan gençleri "tuvaletteyim" "restoranın kapısındayım" gibi mesajlarıyla arkadaşlarına ya da "social network"lerinde arkadaş diye isimlendirdiği insanlara mesajlar yolluyorlarmış, böyle yazıyordu haberde. Ben de meraklanıp girmiştim, zira Zaytung'un son haberlerinden birinde de "her yeni açılan websitesine üye olan internet bağımlıları" ile ilgili bir haber var, ben onlardanım galiba, facebook'a girdiğimde o farmvilledeki tarlaların hepsi kiraz bahçesiydi :)
bunu "ah ben her şeye herkesten önce üye olurum" diye anlatmıyorum, internet bağımlılığımın zamanında bei getirdiği noktalara parmak basıyorum sadece. Neyse efendim bu tivitıra ben taa 2008 sonunda girdim ama cidden ilk başlarda pek bir şey yazmadım sonra bir aralar başka arkadaşlarım girince benim için de biraz canlanan bu sosyal platform( adlandırmaya geel ) @.... yaparak ona buna laf atarak geçti. Ve şubattan sonra sanırsam twittera bayağı bir girmedim hatta daha dün ilk defa girdim, şifremi bile unutmuştum o kadar. Ama bu twitter tarafından taciz edilmeme engel değildi. falanca seni takip ediyor gibi gelen maillerin haddi hesabı yok, bir de en alakasız insanlar bile giriyor, anlamadım yani, ne var bu twitterda diye, türkiyeye döndüğümde gördüm ki sokaktaki simitçiden tut ülkenin cumhurbaşkanı bile twitterda. bu tweetlerin saçmalığı ve bayağılığını tartışmak istemiyorum,zira hakikaten ben ilk başta kendi tweetlerimi okuyup "amma da gereksiz" dediğim oldu. dün bir girip selam verdim, alan bir kişi oldu, gerisi kendi tweetlerine ne yazacağını düşünüyor olabilir, ya da hiç kimse birbirine selam vermiyor da olabilir, türkiyedeki 2010 twitter olayına girebilmiş değilim henüz. Mesela benim birkaç saçma tweetime bakalım:
18 ocak - kar yagicakmis hadi bakalm:)
8 ocak - geleli 4 ay oldu ya..zaman ne çabuk geçiyooo
24 ekim - lives and feels every moment here:)
bu ve bunun gibi 134 tweet daha, hakikaten twitterin çoğu da böyle iletilerle dolu.
harcamayın zamanınızı boşa, ben de bakmakla zaman kaybetmeyim.

not: dün o kadar çok matrixten bahsettim, bir baktım kanaltürkte matrix var, izlerken reklam arasında uyuyakalmışım,bir uyandım ismail yk televole tarzı bir şey sunuyor, you know what i mean???!!!

Hiç yorum yok: